BUGÜNKÜ ZİYARETÇİ SAYISI

12 Aralık 2012 Çarşamba

TÜKETİCİ MEMNUNİYETİ SAĞLANMASINDA FİRMALAR VE YÖNETİCİLERİ




TÜKETİCİ MEMNUNİYETİ SAĞLAYAN FİRMALARI TERCİH EDİYORUZ

Geçtiğimiz ay kendisine, Türkiye’deki tüketici haklarının gelişmesinde geliştirilmesindeki emek ve katkılarıyla geçen  25. yılının anısına, Devlet Bakanlığı’nda yapılan bir sade törenle anı plaketi verilmiş olan, 2010 yılında da, “The Consumer Coustom” tarafından yılın “Tüketici Duayeni” ödülünü Türkiye adına almış olan, “TÖDEF” Tüketici Örgütleri ve Dernekleri Federasyonu ve “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Onursal Genel Başkanı Prof. Dr.Öner Samanlı’nın sözlerinden birisidir.

“Savgı ve sevginin olmadığı yerde kişiler arasında iletişim kurulamaz”

Ne kadar özel, güzel ve yerinde bir söylem.

Daha önceki makalelerimde de söylediğim üzere; Mutluluk insanların birbirlerine ve topluma rahatlıkla sunabilecekleri bir olgu olduğu gibi sunmak isteyemeyecekleri arasında da yer alan  bir sonuçlu durumsal.

Son dönemlerde, etik olarak tüketicilerin memnuniyetini sağlamak isteyen firmaların sayılarının her geçen gün daha da çoğaldıklarını görmekten hayli keyif almaktayız.

Tüketici memnuniyetini kar hırslarından öte tutarak etik ticaret yapmak gayesinde olanların daha çok izledikleri bu yolun sonunda bir çok firmanın da, tüketici sivil toplum örgütlerince ve/veya Sanayi Teknoloji Bakanlığı, Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünce ödüllendirildiklerini de unutmamak gerekiyor.

Bugün ülkemizde tüketici haklarından söz edebiliyor isek, satılan mal geri alınmaz ibareli tabelalar artık dükkanların karşı köşelerini süslemiyorsa, bu durumun artık alırsan al almazsan gelir başkası alır devirlerinin çoktan kapandığının göstergesi değil mi?

Serbest ekonomilerin en büyük gelir gider fon kaynağını oluşturan reklamların kimileri gerçekleri yansıtırken kimileri hala gerçeklerde çok ötelerdedir.

Tüketiciler bu reklamlar arasında şaşkın ve alımlarını da doğru yapabilmekte sıklıkla hataya düşebilmektedirler.

Tüketiciler, ürünlerin kullanma kılavuzlarında yazılı olan tüm işlevlerine sahip olup olmadıklarına ise ancak kullanarak bilgi sahibi olabilmektedirler.

Artık ülkemizde satıcılar ile tüketiciler arasında samimi ve sıcak doğru bir bağlantı neredeyse yüzde yüze yakın düzeyde, kurulabilmiş durumdadır.

Günümüzün en çok tüketilen teknolojik gereçlerinden birisi de gsm adı verilen cep telefonlarıdır.

Piyasada yaklaşık olarak binlerin üzerinde model ve markada cep telefonu modeli markası satışta bulunmaktadır.

Tüketici Postamıza gelen çok özel bir mesajı izninizle sizlerle paylaşmak istiyorum.  Neden paylaşıyorum derseniz, sebebini açıklayayım.

Az önce açıklamaya çalıştığım binlerden fazla model ve markanın satışta bulunduğu bu  cep telefonlarının  satışından da daha önemli olanı, satıldıktan sonra arızalanmaları hallerinde teknik servislerinin olup olmadığı ve bu servislerin de sağlıklı hizmetler sunup sunmadıkları ile ilgili olmasındandır.

İsmini burada açıklamak istemediğim ama oldukça bilinçli bir tüketicimizden gelen bir mektup bu.

“Sayın Semra Şahin
Milliyet Gazetesi
Blog Tüketici Köşesi Yazarı

Semra Hanım,

Kesinlikle köşenizin takipçilerinden bir okuyucuyum. Üstelik tüketici haklarının korunmasına dair ilgim çok da fazladır. Piyasada bugün yüzlerce cep telefonu var. Kimileri  çok bilinen markalar, kimileri ise aynı o bilinen markalara birebir ve hatta daha fazla özellikleri de olsa bilinmeyen markalar.

Ben tüketici olarak asla markalarla değil, ürünün kalitesi ve işlevleri ile ilgilenen birisiyim. Hele ürünün teknik servis ve garanti belgesinin olup olmadığına bakmak ise ilk yaptığım işlerden birisidir.

Yani illaki  o ürüne markalı diye  parayı basmam, param olsa da. Birde piyasa da millet tutturmuş bu orijinal bu Çin malı diye. Şu anda dünyanın tüm sanayi ülkelerinin Çin’de ve uzak doğudaki diğer ülkelerde fabrikalarının yatırımlarının olduğunu bilmeyen var mı?  Görüntüsü aynı ürünün onlarca birbirinden farklı işlevleri olanları var. Peki bu durum neden kaynaklanıyor. Fiyat politikalarından. Fiyat aralıklarından.

Ancak siz bilinçli tüketici iseniz, ürünün kullanma ve özelliklerini ihtiva eden kılavuzlarını iyice okuyor ve ürünün de bu evsafta olup olmadığını denetleyebiliyorsanız bunların içerisinde en ucuzunu almanız bir hata olmaktan çıkıyor üstelik adına kazançlı alışveriş denilebiliyor. Ben tercihlerimi hep bu bağlamda yapıyorum.

İşte bu tercihlerimden birisi olarak, piyasanın çok satılan bir telefonlarından birisine benzer bir cep telefonunu iyice test ederek satın aldım, uzun bir süre kullandım ama  aniden telefonum kendiliğinden kapanmaya ve ses iletişimleri kesilmeye başladı.

Yetkili teknik servisi telefonla aradım ve çok nazik bir telefon konuşmasına muhatap olduğum Özşahin Elektronik Firması Teknik Servisi’nden Şafak Atasever isimli bir hanımefendi ile konuştum. Kargo ücreti ödemeksizin telefonu tüm aparatları ile birlikte firmalarına göndermemi ilettiler.

Üstelik bu telefonumu yaklaşık bir yılı aşkın süredir kullanmama rağmen. Telefonumu göndermemin ikinci günü beni aradılar. Aynı bayan telefonda idi. Bana bu telefonumun teknik işlemlerin test edilmekte olduğunu ancak belki ileride yine böyle bir arıza olabilir endişesi taşımaktansa, isterseniz internetten de bakarak tercih edebileceğim başka bir daha fonksiyonel iki üst model telefonu gönderebileceklerini söylediler. Şaşırmıştım. Acaba  fark ücret almak için mi böyle bir yönteme başvurmaktaydılar diye de düşünmedim değil.

Netten baktığımda benim gönderdiğim telefon ile bu telefon arasında  dikkat çekici di bir fiyat farkı bulunmaktaydı. Çok da hoştu teklif edilen telefon. Fiyat farkı da olmaksızın, onayladığımın ikinci günü telefon elimdeydi.

Bu arada kızıma eşi yeni bir telefon hediye etmiş, bana göre oldukça lüks sayılabilecek  kendindeki eski telefonunu da benim telefonum yok diye bana vermişti iki gündür kullandığım bu telefonu da kızımın da  hediyesi olunca çok sevdim. Yeni gelen telefonumu da biraz test ettikten sonra dursun bir kenarda diye dolabıma koydum.

Çok değerli, bende çok katkıları bulunan bir arkadaşımla telefon sohbetimizde iki de bir telefonunun kesildiğini ve teknik servisinin de olmadığını firmanın tasfiye olduğunu duyunca, hemen “sana yarın bir telefon hediye edeceğim itiraz etmeden kullanacaksın” dedim ve telefonu uzatmayalım ona gönderdim. Çok sevindi, telefon kendine ulaştığında ise sevincini sesinden daha da çok anlamaktaydım.

Nede olsa yılların sevgi ve saygı dolu yığın dostluğu kadimliği var aramızda. Üç beş ay sonra geçen zaman sonrasında bu kadim dostum utana sıkıla bana telefonunun ekranında bir sorun olduğunu görüntünün gidip geldiğini söylediğinde hem üzüldüm hem de üzülme dedim, hemen bana geri gönder servisine göndereyim dedim.
Arkadaşım servis mağduru olduğu için “ooo, servise mi kim bilir ne zaman gelir, belki başkaca yerleri de bozulur geri gelir bilirim ben servisleri“ diyordu.

Uzatmayalım bana geri gelen telefonun sorununu iletmek için tekrar Özşahin Elektronik Firması - İstanbul’u arayarak, sorunu yine o değerli hanımefendiye aktardım. Önceki politikanın aynını uyguladı ikinci gün beni aradı ve telefonu bu kez günümüzün dokunmatik ekranlı son model telefonlarından birisi ile değiştirerek göndermeye onayımı almak istediklerini belirtti. Bundan güzel bir memnuniyet olabilir mi?

Acaba diyorum bu firma mı böylesine sistematik olarak tüketici haklarına önem veriyor, yoksa yöneticisi bu bayan mı çok duyarlı, bu merakımı da bir İstanbul seyahatimle netleştirdim, gittim işyerinde kendisini ziyaret ettim. Kızım yaşında cici sevimli bir güzel hanımefendi. Beni çok  iyi ağırladılar, derler ya bir fincan kahvenin bin yıl hatırı gibi…

Ne şanslı bir işletmeci bu firmanın sahipleri, böyle bir sorumlu ve genç bir duyarlı yönetici ile çalışmış olmaktan dolayı…

Şimdi gelen telefonu gönderdiğim arkadaşım da çok mutlu…”

Değerli okuyucular;

Mektup devam ediyor ama bu kadarı yeterli diye sınırladım.

Demek ki,

“Savgı ve sevginin olmadığı yerde kişiler arasında iletişim kurulamaz” söyleminde bulunan, Geçtiğimiz ay kendisine, Türkiye’deki tüketici haklarının gelişmesinde geliştirilmesindeki emek ve katkılarıyla geçen  25. yılının anısına, Devlet Bakanlığı’nda yapılan bir sade törenle anı plaketi verilmiş olan, 2010 yılında da, “The Consumer Coustom” tarafından yılın “Tüketici Duayeni” ödülünü Türkiye adına almış olan, “TÖDEF” Tüketici Örgütleri ve Dernekleri Federasyonu ve “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Onursal Genel Başkanı Prof. Dr.Öner Samanlı’ ne kadar çok doğru bir söylemde bulunmuş.

Böyle genç yöneticilerin başarılarının tüketici memnuniyeti sağlamaktaki üstün başarılarının daima sürmesini ve diğer yöneticilere de örnek olmasını canı gönülden diliyoruz.

Sevgili “Şafak ATASEVER” sizi biz tanımadık ama, bize gelen bu duyarlı ve sıcak postayla tanıyor gibi olduk.

Sizi kutluyoruz. Sizinle çalışan ekibi kutluyoruz. Sizi takdir edecekleri de etmeleri yönünde (etmiyorlarsa etmelidirler) tekrarla kutluyoruz.

Başarılar diliyoruz.

Bilinçli üretimin bilinçli tüketimle eşdeğerlik taşıdığının bilincinde olmalıyız.

Çünkü tüm üreticiler de birer tüketicidirler. Tükenen değil, bilinçle tükettikçe üreten bir toplum olmak ve olabilmek istiyoruz.

Saygı ve sevgilerimle.



Doç.Dr. Semra Şahin

“TÖDEF”
Tüketici Örgütleri ve Dernekleri Federasyonu
Genel Sekreteri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder