TÜKETİCİ MEMNUNİYETİ
SAĞLAYAN FİRMALARI TERCİH EDİYORUZ
Geçtiğimiz ay kendisine, Türkiye’deki tüketici haklarının
gelişmesinde geliştirilmesindeki emek ve katkılarıyla geçen 25. yılının anısına, Devlet Bakanlığı’nda
yapılan bir sade törenle anı plaketi verilmiş olan, 2010 yılında da, “The Consumer Coustom” tarafından yılın
“Tüketici Duayeni” ödülünü Türkiye
adına almış olan, “TÖDEF” Tüketici Örgütleri ve Dernekleri Federasyonu ve
“TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Onursal Genel Başkanı
Prof. Dr.Öner Samanlı’nın sözlerinden birisidir.
“Savgı ve sevginin
olmadığı yerde kişiler arasında iletişim kurulamaz”
Ne kadar özel, güzel ve yerinde bir söylem.
Daha önceki makalelerimde de söylediğim üzere; Mutluluk
insanların birbirlerine ve topluma rahatlıkla sunabilecekleri bir olgu olduğu
gibi sunmak isteyemeyecekleri arasında da yer alan bir sonuçlu durumsal.
Son dönemlerde, etik
olarak tüketicilerin memnuniyetini sağlamak isteyen firmaların sayılarının her
geçen gün daha da çoğaldıklarını görmekten hayli keyif almaktayız.
Tüketici
memnuniyetini kar hırslarından öte tutarak etik ticaret yapmak gayesinde
olanların daha çok izledikleri bu yolun sonunda bir çok firmanın da, tüketici
sivil toplum örgütlerince ve/veya Sanayi Teknoloji Bakanlığı, Tüketici ve
Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünce ödüllendirildiklerini de unutmamak
gerekiyor.
Bugün ülkemizde tüketici haklarından söz edebiliyor isek,
satılan mal geri alınmaz ibareli tabelalar artık dükkanların karşı köşelerini
süslemiyorsa, bu durumun artık alırsan al almazsan gelir başkası alır
devirlerinin çoktan kapandığının göstergesi değil mi?
Serbest ekonomilerin en büyük gelir gider fon kaynağını
oluşturan reklamların kimileri gerçekleri yansıtırken kimileri hala gerçeklerde
çok ötelerdedir.
Tüketiciler bu reklamlar arasında şaşkın ve alımlarını da
doğru yapabilmekte sıklıkla hataya düşebilmektedirler.
Tüketiciler,
ürünlerin kullanma kılavuzlarında yazılı olan tüm işlevlerine sahip olup
olmadıklarına ise ancak kullanarak bilgi sahibi olabilmektedirler.
Artık ülkemizde satıcılar ile tüketiciler arasında samimi ve
sıcak doğru bir bağlantı neredeyse yüzde yüze yakın düzeyde, kurulabilmiş
durumdadır.
Günümüzün en çok tüketilen teknolojik gereçlerinden birisi
de gsm adı verilen cep telefonlarıdır.
Piyasada yaklaşık olarak binlerin üzerinde model ve markada
cep telefonu modeli markası satışta bulunmaktadır.
Tüketici Postamıza gelen çok özel bir mesajı izninizle
sizlerle paylaşmak istiyorum. Neden
paylaşıyorum derseniz, sebebini açıklayayım.
Az önce açıklamaya çalıştığım binlerden fazla model ve
markanın satışta bulunduğu bu cep
telefonlarının satışından da daha önemli
olanı, satıldıktan sonra arızalanmaları hallerinde teknik servislerinin olup
olmadığı ve bu servislerin de sağlıklı hizmetler sunup sunmadıkları ile ilgili
olmasındandır.
İsmini burada açıklamak istemediğim ama oldukça bilinçli bir
tüketicimizden gelen bir mektup bu.
“Sayın Semra Şahin
Milliyet Gazetesi
Blog Tüketici Köşesi Yazarı
Semra Hanım,
Kesinlikle köşenizin takipçilerinden bir okuyucuyum. Üstelik
tüketici haklarının korunmasına dair ilgim çok da fazladır. Piyasada bugün
yüzlerce cep telefonu var. Kimileri çok
bilinen markalar, kimileri ise aynı o bilinen markalara birebir ve hatta daha
fazla özellikleri de olsa bilinmeyen markalar.
Ben tüketici olarak
asla markalarla değil, ürünün kalitesi ve işlevleri ile ilgilenen birisiyim.
Hele ürünün teknik servis ve garanti belgesinin olup olmadığına bakmak ise ilk
yaptığım işlerden birisidir.
Yani illaki o ürüne
markalı diye parayı basmam, param olsa
da. Birde piyasa da millet tutturmuş bu orijinal bu Çin malı diye. Şu anda
dünyanın tüm sanayi ülkelerinin Çin’de ve uzak doğudaki diğer ülkelerde
fabrikalarının yatırımlarının olduğunu bilmeyen var mı? Görüntüsü aynı ürünün onlarca birbirinden
farklı işlevleri olanları var. Peki bu durum neden kaynaklanıyor. Fiyat
politikalarından. Fiyat aralıklarından.
Ancak siz bilinçli
tüketici iseniz, ürünün kullanma ve özelliklerini ihtiva eden kılavuzlarını
iyice okuyor ve ürünün de bu evsafta olup olmadığını denetleyebiliyorsanız
bunların içerisinde en ucuzunu almanız bir hata olmaktan çıkıyor üstelik adına
kazançlı alışveriş denilebiliyor. Ben tercihlerimi hep bu bağlamda yapıyorum.
İşte bu tercihlerimden birisi olarak, piyasanın çok satılan
bir telefonlarından birisine benzer bir cep telefonunu iyice test ederek satın
aldım, uzun bir süre kullandım ama
aniden telefonum kendiliğinden kapanmaya ve ses iletişimleri kesilmeye
başladı.
Yetkili teknik servisi telefonla aradım ve çok nazik bir
telefon konuşmasına muhatap olduğum Özşahin Elektronik Firması Teknik
Servisi’nden Şafak Atasever isimli bir hanımefendi ile konuştum. Kargo ücreti
ödemeksizin telefonu tüm aparatları ile birlikte firmalarına göndermemi
ilettiler.
Üstelik bu telefonumu yaklaşık bir yılı aşkın süredir
kullanmama rağmen. Telefonumu göndermemin ikinci günü beni aradılar. Aynı bayan
telefonda idi. Bana bu telefonumun teknik işlemlerin test edilmekte olduğunu
ancak belki ileride yine böyle bir arıza olabilir endişesi taşımaktansa,
isterseniz internetten de bakarak tercih edebileceğim başka bir daha
fonksiyonel iki üst model telefonu gönderebileceklerini söylediler.
Şaşırmıştım. Acaba fark ücret almak için
mi böyle bir yönteme başvurmaktaydılar diye de düşünmedim değil.
Netten baktığımda benim gönderdiğim telefon ile bu telefon
arasında dikkat çekici di bir fiyat
farkı bulunmaktaydı. Çok da hoştu teklif edilen telefon. Fiyat farkı da
olmaksızın, onayladığımın ikinci günü telefon elimdeydi.
Bu arada kızıma eşi yeni bir telefon hediye etmiş, bana göre
oldukça lüks sayılabilecek kendindeki
eski telefonunu da benim telefonum yok diye bana vermişti iki gündür
kullandığım bu telefonu da kızımın da
hediyesi olunca çok sevdim. Yeni gelen telefonumu da biraz test ettikten
sonra dursun bir kenarda diye dolabıma koydum.
Çok değerli, bende çok katkıları bulunan bir arkadaşımla
telefon sohbetimizde iki de bir telefonunun kesildiğini ve teknik servisinin de
olmadığını firmanın tasfiye olduğunu duyunca, hemen “sana yarın bir telefon
hediye edeceğim itiraz etmeden kullanacaksın” dedim ve telefonu uzatmayalım ona
gönderdim. Çok sevindi, telefon kendine ulaştığında ise sevincini sesinden daha
da çok anlamaktaydım.
Nede olsa yılların sevgi ve saygı dolu yığın dostluğu kadimliği
var aramızda. Üç beş ay sonra geçen zaman sonrasında bu kadim dostum utana
sıkıla bana telefonunun ekranında bir sorun olduğunu görüntünün gidip geldiğini
söylediğinde hem üzüldüm hem de üzülme dedim, hemen bana geri gönder servisine
göndereyim dedim.
Arkadaşım servis mağduru olduğu için “ooo, servise mi kim
bilir ne zaman gelir, belki başkaca yerleri de bozulur geri gelir bilirim ben
servisleri“ diyordu.
Uzatmayalım bana geri gelen telefonun sorununu iletmek için
tekrar Özşahin Elektronik Firması - İstanbul’u arayarak, sorunu yine o değerli
hanımefendiye aktardım. Önceki politikanın aynını uyguladı ikinci gün beni
aradı ve telefonu bu kez günümüzün dokunmatik ekranlı son model telefonlarından
birisi ile değiştirerek göndermeye onayımı almak istediklerini belirtti. Bundan
güzel bir memnuniyet olabilir mi?
Acaba diyorum bu firma mı böylesine sistematik olarak
tüketici haklarına önem veriyor, yoksa yöneticisi bu bayan mı çok duyarlı, bu
merakımı da bir İstanbul seyahatimle netleştirdim, gittim işyerinde kendisini
ziyaret ettim. Kızım yaşında cici sevimli bir güzel hanımefendi. Beni çok iyi ağırladılar, derler ya bir fincan
kahvenin bin yıl hatırı gibi…
Ne şanslı bir işletmeci bu firmanın sahipleri, böyle bir
sorumlu ve genç bir duyarlı yönetici ile çalışmış olmaktan dolayı…
Şimdi gelen telefonu gönderdiğim arkadaşım da çok mutlu…”
Değerli okuyucular;
Mektup devam ediyor ama bu kadarı yeterli diye sınırladım.
Demek ki,
“Savgı ve sevginin
olmadığı yerde kişiler arasında iletişim kurulamaz” söyleminde bulunan, Geçtiğimiz
ay kendisine, Türkiye’deki tüketici haklarının gelişmesinde geliştirilmesindeki
emek ve katkılarıyla geçen 25. yılının
anısına, Devlet Bakanlığı’nda yapılan bir sade törenle anı plaketi verilmiş
olan, 2010 yılında da, “The Consumer
Coustom” tarafından yılın “Tüketici
Duayeni” ödülünü Türkiye adına almış olan, “TÖDEF” Tüketici Örgütleri ve
Dernekleri Federasyonu ve “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme
Derneği Onursal Genel Başkanı Prof. Dr.Öner Samanlı’ ne kadar çok doğru bir
söylemde bulunmuş.
Böyle genç yöneticilerin başarılarının tüketici memnuniyeti
sağlamaktaki üstün başarılarının daima sürmesini ve diğer yöneticilere de örnek
olmasını canı gönülden diliyoruz.
Sevgili “Şafak ATASEVER” sizi biz tanımadık ama, bize gelen
bu duyarlı ve sıcak postayla tanıyor gibi olduk.
Sizi kutluyoruz. Sizinle çalışan ekibi kutluyoruz. Sizi
takdir edecekleri de etmeleri yönünde (etmiyorlarsa etmelidirler) tekrarla
kutluyoruz.
Başarılar diliyoruz.
Bilinçli üretimin
bilinçli tüketimle eşdeğerlik taşıdığının bilincinde olmalıyız.
Çünkü tüm üreticiler
de birer tüketicidirler. Tükenen değil, bilinçle tükettikçe üreten bir toplum
olmak ve olabilmek istiyoruz.
Saygı ve sevgilerimle.
Doç.Dr. Semra Şahin
“TÖDEF”
Tüketici Örgütleri ve Dernekleri Federasyonu
Genel Sekreteri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder