2 Temmuz 2012 Pazartesi

2012 VE SONRASINDA KİRA ARTIŞ ORANLARI





YENİ BORÇLAR YASASININ YÜRÜRLÜĞE GİRMESİYLE

KİRACI KİRAYA VEREN İLİŞKİLERİ DÜZENE GİRİYOR



Değerli Tüketiciler;

Bir süredir, “TÖDEF” olarak Uluslararası Tüketici Konvansiyonlarındaki görevim nedeniyle sizlerden uzak kalmıştım.

Şimdi ne mutlu ki ülkemin güzelliklerini yaşamak üzere bir süreliğine ve biraz da tatil amacıyla gelmiş bulunuyorum.

Gelişimle de sizlerle, “TÖDEF” in çıkartılmasında büyük katkıları bulunan kiracıların hak ve menfaatlerinin düzenlendiği yasadaki yeniliklerden aktarımlarda bulunmak istedim.

Türkiye’nin Tüketici Hattı , internet sayfamızda da yer alan haberi bu kez “Milliyet Blog” köşemde de sizlerle paylaşıyorum.

Umarım bu açıklamalarımız yararlı bilgiler olarak paylaşımlarınızda yer alır.

“TÖDEF” Tüketici Örgütleri Ve Dernekleri Federasyonu’nca 2012 ve sonraki yıllarda ülkemizde kiracı ile kiraya veren arasındaki uzlaşmasızlıkları büyük ölçüde sonlandıracak hükümleri ve gerekçeler açıklandı.

“TÖDEF” Tüketici Örgütleri Ve Dernekleri Federasyonu Başkanı, Prof.Dr. Öner SAMANLI tarafından yapılan basın açıklamasına göre;

Yeni düzenlenen Borçlar Kanunu günlük yaşantımızı büyük ölçüde değiştirecek gibi görülüyor. . Yeni yasa, kiracı ile ev sahibi ilişkilerinde yeni bir başlangıç yerinde bir ifade ile milat olacaktır.

Kiralar ÜFE’ye göre artacaktır. Durum böyle olunca da, umarız bu açıklamalar bağlamında kiracılar ve kiraya verenler arasındaki uzlaşmazlıklar ve bu yönde açılmış olan davalar mahkemelerde tarafların mutlu olacağı çözümlere ulaşır.

YENİ DÜZENLENEN BORÇLAR KANUNA GÖRE KİRACI  İLE KİRAYA VEREN


ARASINDAKİ İLİŞKİLERE İLİŞKİN DÜZENLEMELER ŞÖYLEDİR

Türk Borçlar Kanunu’nun günlük yaşantımıza getireceği en büyük yenilik konut kiralarında ev sahibi kiracı ilişkilerinde olacaktır.

Daha önce ayrı bir yasayla (Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun) düzenlenen kira sözleşmeleri, bundan böyle Türk Borçlar Kanunu içinde yer alacak. İşyeri kiralarında 2020 yılına kadar ertelenen, fakat konut kiralarında yarından itibaren uygulanmaya başlanacak hükümlerin en can alıcı noktasını, yüksek enflasyon döneminde kiracılar ile ev sahiplerini sık sık karşı karşıya getiren kira artışlarıyla ilgili düzenleme oluşturuyor.

Yeni yasayla konut kiralarında kira artışı konusundaki kavgalar böylece sona erecektir.

3 AYLIK DEPOZİTODAN FAZLASINA YASAK

Ev sahiplerinin kiracılardan talep edebileceği güvence tutarı üç aylık kira bedelini aşamayacak. Güvence olarak verilen para kiracı tarafından, ‘ev sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere’ vadeli mevduat olarak bankaya yatırılacaktır.

Banka bu parayı ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesi ya da kesinleşmiş mahkeme kararlarına dayanarak kiracıya veya ev sahibine ödeyebilecektir

 Ev sahibi, kira kontratının sona ermesini izleyen üç ay içinde dava açtığını, veya icra iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmezse kiracı parayı çekebilecektir.

ÜFE ORANINDA ZAM YAPILABİLİR OLMASI

Bundan böyle konut kira artışları, son bir yıllık süre içerisinde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan üretici fiyat endeksindeki (ÜFE) artış oranını aşamayacak. Örneğin, yasa haziran ayında yürürlükte olsaydı, süresi o ayda dolan kira sözleşmelerinde yıllık artış yüzde 8.06’yı aşamayacaktı. Çünkü mayıs ayı itibarıyla son bir yıllık dönemde ÜFE’de yaşanan artış yüzde 8.06 olarak gerçekleşti.

Beş yıldan sonra yenilenen kira sözleşmelerinde taraflar kendi aralarında anlaşamazlarsa mahkemeye başvurarak kira testi talebinde bulunabilecekler.

Bu durumda hâkim, ÜFE’deki artış oranı, kiralananın durumu ve emsal kira bedellerini göz önünde tutarak kira bedelini tespit edebilecektir.

YENİ YASA KONUT KİRALARINDA  YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLACAK

Yenilenen Türk Medeni Kanunu 1 Ocak 2002’de, Türk Ceza Kanunu 1 Haziran 2005’te yürürlüğe girdi.

Her iki kanun ile köklü değişiklikler yapıldı. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu da günlük yaşantımızda önemli değişikliklere yol açacak. Türk Borçlar Kanunu her vatandaşa yönelik yeni kurallar getirirken, Türk Ticaret Kanunu da Türk şirketlerinin aile şirketinden küresel şirkete dönüşmesi yolunda yepyeni ufuklar açacaktır.

AİLE KONUTUNA GÜVENCEYE EŞLERİN HAKLARINDA EŞİTLİK

Aile konutu olarak kullanılan dairelerde kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemeyecek. Ev sahibi ise kira sözleşmesini feshedeceği zaman eşlerin her ikisine de ayrı ayrı ihtar çekmek zorunda olacaktır.


DÖVİZLE KİRAYA 5 YIL ZAM YAPILMASININ DA ÖNÜNE GEÇİLİYOR

Kira bedeli dolar, Euro gibi yabancı para cinsi üzerinden belirlenmişse, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamayacaktır.

Ancak, büyük bir ekonomik kriz, doğal afet gibi elinde olmayan nedenlerle kiracının aşırı ödeme güçlüğüne düşmesi halinde hâkim kararıyla kirada indirim söz konusu olabilecek.

Yabancı parayla ödenen kiralamalarda beş yıl geçtikten sonra yeni kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki değişiklikler, enflasyondaki artış, kiralananın durumu ve emsal kira bedelleri dikkate alınacaktır..

10 YIL OTURAN KİRACIYA BİLDİRİMSİZ TAHLİYE HAKKI



Kiracı, örneğin birer yıllık süreli yapılan kira sözleşme süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılacak. Ev sahibi, sözleşme süresinin bittiğini gerekçe göstererek kiracıyı çıkartamayacaktır.

Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda ev sahibi, bu süreyi izleyen her yılın sonundan en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin kiracıyı çıkartabilecek. Kontratta kira süresi belirlenmemişse kiracı her zaman, ev sahibi ise on yıl geçtikten sonra sözleşmeyi sona erdirebilecektir.

'TORUNUM EVLENİYOR, KIZIM OĞLUM OTURACAK ÇIK' DENİLEMEYECEK



Çoğunlukla kiracıyı koruyan hükümlere rağmen, ev sahiplerine kendisi, eşi ve çocuklarının yanı sıra, torunları ve dedesi gibi altsoy ve üstsoyu ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kullanımı için evi tahliye etme hakkı sağlandı. Kiracının aynı ilçe veya belde belediye sınırları içinde bir konutu bulunması durumunda da ev sahibi sözleşmenin bitiminden başlayarak bir ay içinde sözleşmeyi dava yoluyla sona erdirebilecektir.

KİRACILARI KESİNLİKLE ELEKTRİK VE SU FATURALARINI SAKLAMASI GEREKLİ



Kiracı, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerini ödemekle yükümlü olacak. Kiracı, bu giderlere ilişkin faturaların bir örneğini, talep etmesi halinde ev sahibine vermek zorunda kalacak.

Bu nedenle kiracıların kalorifer aidatı, elektrik ve su faturalarını, daireden çıkıncaya kadar saklamasında yarar bulunuyor.

TADİLAT YAPILMIŞ KONUT TEMİZ VE BAKIMLI HALİYLE TESLİM EDİLECEK

Kira sözleşmelerinin ana unsurlarından olan ‘dairenin kiralandığı gibi teslim edilmesi’ ilkesi yine korunacak. Örneğin boya badanası yapılmış olarak kiralanan ev teslim edilirken de aynı şekilde boyalı olacak. Ancak, ev sahibinin rızasıyla dairede yenilik ve değişiklik yapılmışsa, sözleşmeye özel bir hüküm konulmadığı takdirde ev sahibi dairenin eski durumuyla geri verilmesini isteyemeyecek.

Diğer taraftan kiracı, yaptığı değişikliklerin evin değerinde artışa yol açtığını iddia ederek ev sahibinden bu değer artışına karşılık herhangi bir para talep edemeyecektir.

YAKINIM OTURACAK DİYE TAHLİYEDE, TAHLİYE SONRASI 3 YIL BAŞKA BİR KİRACIYA KİRALAMA YAPILAMAYACAK
 
Ev sahipleri tarafından “Yakınım oturacak” veya “Yıkıp yeniden yapacağım” gibi gerekçelerle tahliye edilen evler üç yıl içinde kiralanamayacak. Aksi takdirde ev sahibi çıkardığı kiracısına bir yıllık kira bedeli tutarını tazminat olarak ödeyecek. Tadilat ya da yıkılıp yeniden yaptırma gerekçesiyle tahliye edilen evlerin kiralanmasında da öncelik eski kiracıya verilecek. O istemezse başkasına kiralama yapılabilecektir.


ÖDENMEYEN KİRALARDAN YASAL GECİKME FAİZİ İSTENEBİLECEK

Sözleşmelerde kiracıya kira bedeli ve yan giderleri ödeme dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyecek. Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde “İki aylık, üç aylık kira tutarında ceza ödenir” veya “Sonraki kira bedelleri muaccel hale gelir-peşin olarak tahsil edilir” şeklinde hükümlere yer verilemeyecek. Ödenmeyen kiralardan sadece yasal gecikme faizi istenebilecektir.




“TÖDEF” Tüketici Örgütleri Ve Dernekleri Federasyonu Başkanı, Prof. Dr. Öner SAMANLI; “Yıllardır tüketici örgütleri olarak tüketici haklarının korunması ve tüketicilerimizin bilinçlendirilmesi amacıyla çabalar sarf ediyoruz.
Bugünkü iktidar tarafından duyarlı yaklaşılarak bu ölçeklerde çözüm getirilmesinin bile önemli bir reform olarak kabul ediyoruz.  Ancak, yıllık kira artış oranlarında esas taleplerimizi hükümet göz ardı etmiştir.

Bizim kira artış oranındaki ana istemimiz, emekli işçi ve memurların maaşlarına yapılan yıllık artış oranlarının ½  sinin kira artış oranı olarak uygulanmasıdır.

Bu talebimizi de her mecrada tekrar etmekten vazgeçmeyeceğiz. ” Diyerek basın açıklamasını sonlandırdı.

TÜRKİYE TÜKETİCLERİNİN HAKLARI ARTIK KORUMA ALTINDADIR

Yazılarımda da sürekli söz ettiğim üzere, tüm il ve ilçelerimizde, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlükleri ve Kaymakamlıklar bünyesinde faaliyette bulunan “Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri” tüketicilerimize çözümler üretmek üzere faaliyettedir.

Yanı sıra bu mecralarda çözümlenemeyen tüketici sorunlarının çözümünde, Adliyelerde, Tüketici Mahkemeleri faaliyettedirler.

Tüketicilerin tüm hak arayışlarında bu makamlardaki iş ve işlemlerinde hiçbir bedel ödemeleri de söz konusu değildir.

Bilinçli ve sağlıklı üretim, bilinçli ve sağlıklı tüketim için el ele.

Sağlıcakla kalınız.

Saygılarımla.



SEMRA ŞAHİN

“TÖDEF”


TÜKETİCİ ÖRGÜTLERİ ve DERNEKLERİ FEDERASYONU
GENEL SEKRETERİ